
Kişilik Bozuklukları Serisi Bölüm 3:
Şizoid Kişilik Bozukluğu
Şizoid kişilik bozukluğu, toplumda çok yaygın görülmeyen kişilik bozukluğu türlerinden biridir. Sosyal ilişkilerden zevk alamama, soğuk ve mesafeli olma, duyguların ifadesinin sınırlı olması ve en çok da sosyal izolasyon gibi özellikler ile kendini gösterir. Bu kişilik bozukluğuna sahip kişiler, genellikle duygusal bağ kurma ve sosyal etkileşimler konusunda sorunlar yaşar. Şizoid kişilik bozukluğu, bir psikolog veya psikiyatrist tarafından yapılan değerlendirme sonucu, psikoterapi, bilişsel-davranışçı terapi, ilaçlar veya bunların kombinasyonu ile tedavi edilebilir.
Kesin nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte yapılan araştırmalar, genetik yatkınlık, çevresel faktörler (çocuklukta yaşanılan duygusal ihmâl, istismar, aşırı koruyucu veya soğuk bir aile ortamı)’in duyguların ifadesini zorlaştırdığına ve sosyal izolasyon eğilimlerini artırdığına işaret etmektedir. Bunlarla birlikte içe dönük mizaç özelliğinin de şizoid kişilik bozukluğunun oluşumunda etkili olduğu bulgular arasındadır.
Çoğunlukla yetişkinliğin erken dönemlerinde ve bazen de çocukluk çağında görülen şizoid kişilik bozukluğuna sahip kişiler, okul, iş ve sosyal hayatın diğer alanlarında zorluk yaşayabildikleri gibi çoğunlukla evlenmek istemez ve yetişkin olarak ebeveynleriyle birlikte yaşamaya devam edebilirler.
Amerikan Psikiyatri Derneği' nin tanı ölçütlerine göre yani DSM-5'e göre belli başlı belirtileri :
- Yalnız kalmayı tercih ederler.
- Duygularını ifade etmede ve bir duruma tepki vermede zorluk yaşarlar.
- Başkaları tarafından soğuk, mesafeli, tepkisiz ve duygusuz olarak tanımlanırlar.
- Aile üyeleri de dahil, insanlarla yakın ilişki kurmaktan kaçınırlar.
- Mizahtan uzak bir yapıya sahiptirler.
- Başkalarının kendisine yönelik yaptığı eleştiri veya övgülere tepki vermezler.
- Tek başına yapılan işleri veya aktiviteleri tercih ederler.
- Yoğun hayâl kurma ve fantazi dünyasında yaşarlar.
Diğer insanlarla ilişki kurma ve yürütme konusunda sorun yaşamaları nedeniyle Şizoidler, sosyal izolasyon ve yalnızlık hissiyle mücadele edebilirler ve bu durum aşağıdaki bozuklukların oluşmasına neden olabilir:
- Şizofreni veya başka bir sanrısal bozukluğun ortaya çıkması
- Anksiyete bozuklukları görülmesi
- Majör depresyon gelişmesi
- Çeşitli duygu durum bozukluklarının meydana gelmesi
Bu komplikasyonlar, şizoid kişilik bozukluğu olan kişiler arasında farklılık gösterebilir ve kişinin destek sistemine, tedaviye erişim olanaklarına bağlı olarak değişebilir.
Tanı ve teşhis, belirtilerin sürekli olup olmadığına ve kişinin işlevselliğini ne kadar etkilediğine bağlı olarak belirlenir.
Tedavi süreci, çoğu kişide yakın aile üyelerinin isteği üzerine başlar ve uzun vadeli bir süreç gerektirebilir.
Tedavi yaklaşımları ise aşağıdaki gibidir:
Bireysel psikoterapi sürecinde terapist, bireyin kendi düşüncelerini, hislerini ve davranışlarını anlamalarına ve daha işlevsel davranışlar ve ilişkiler geliştirmelerine katkıda bulunabilir.
Grup terapisi, diğer insanlarla etkileşimde bulunma becerilerini artırmak, empati geliştirmek ve duygusal ifadeleri deneyimlemek için bir ortam sağlamaya yöneliktir.
İlaç tedavisi, şizoid kişilik bozukluğunun tedavisinde doğrudan bir tedavi yöntemi olarak kullanılmaz ancak eşlik eden semptomları yönetmek için ilaçlar kullanılabilir. Örneğin, depresyon, anksiyete semptomları gözleniyorsa antidepresanlar, antipsikotikler reçete edilebilir. Zevk alma duygularını artırmak ve kayıtsız duyguları düzeltmek için yine bazı ilaçlara başvurulabilir.